Türk Klasik

Nefretin Çocukları
Hızlı Gönderi
On iki bin yıllık tarihi ile çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış anayurt olmuş bu topraklarda...
Elbette ihanet, entrika eksik olmayacaktı. Olmayacak ta!
MS. bin iki yüz yıllarında Rus Çarı zulmünden kaçan Ermenilerin Anadolu’ya gelişi ile başlayan süreci:
Altıyüz ile sekizyüz yıl birlikte yaşadığımız, sadık-ı tebaa dediğimiz kavimle neden birbirimizi parçaladık. Karanlık üst aklın adı konmamış entrikalarla yüzyıllara yayılacak nifak tohumları ile nasıl bu hale geldi. Bağra basılan bu ermeni milleti ile sonraları neden didiştik. İyi tahlil etmek lazım. Günümüzde de toprakların kadim halkı olarak... Halen mazlum hakları bağrımıza basmıyor muyuz?

Özzellikleri:
208 Sayfa
Ciltli
Yazar: Bilal BEBE
₺250,00
Labirent Bul Beni
Hızlı Gönderi
Yazgınla yüzleş! 
Hayatı kucakla! 
Hayallerini yaşa! 

Kendi labirentinde kaybolanlara seslendi bir ses :
"Bu son çağrı" 
Asıl olanı bulma yolunda, yazdığı yazılarla kendini keşfe çıkan Aslı düştüğü labirentin duvarlarını kendisi için örüyorsa?..
Labirentin içinde "Bul beni" diye sessiz çığlıklar atan toplumsal normların gölgesinde, kendi ışığını  yaymaya çalışan, maruz kaldığı psikolojik şiddetin yaralarını elleriyle saran, sevmediği bir adamla yaptığı evliliğinde kendine karşı içten olma cesaretini ortaya koyan ve hâlâ AŞK'a inanan kadınlarla karşılaşırsa?
Aslı bu son çağrıya kulak verebilecek mi?
₺250,00
Islak İmza
Hızlı Gönderi
       Bir insanın hayatı boyunca unutamadığı dönem okul yıllarıdır. Bu hem pozitif hem de negatif manada olabilir. Hele ki üniversite yılları her yanımıza sinen ıtırlı bir hatıradır! Bu romanda Kırşehir’de doğan bir delikanlının, gençlik yılları ele alınmıştır. Ulupınar Köyünde yaşayan bir çiftçi ailesinin oğlu Yavuz’un, üniversite okumak için Bolu’ya gitmesiyle hayat mücadelesi başlar. İki şehrin kültürel mirasını ön palana çıkarmaya çalışırken aynı zamanda karşılaştırma yapmaktan da geri durmaz.

Yazar: Ömer Tutsun
₺250,00
Agave
Hızlı Gönderi
Bir an düşünceye daldı… Ağır, tatsız, öfkeli bir düşünceye. İnsani olan her şeyin boşluğunu, faydasızlığını, bayağı sahteliğini düşündü. 
İnsan hayatının bütün aşamaları birer birer belleğinden geçti. O sırada geçmiş yaşamını gözünün önüne getirdi ama yaşamının hiçbir aşamasını beğenmedi.
Her yerde suyun bir kalbur içine sonsuza değin dökülüşü, havanın sonsuz dökülmesi, her yerde hep kendi kendini aldatmak, tıpkı ağlamasına olanak vermediği sürece bir çocuğu eğlendiren bir oyuncak gibi…
Yüz yıla yakın ömrünü bir kez çiçek açabilmeye harcayan Agave bitkisi gibi, insan ömrü bir güzellik yapmak için yaşamaya değer (mi?)

₺200,00